Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 hatıra (tarihsel gelişimi)

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
hasan




Mesaj Sayısı : 6
Kayıt tarihi : 16/11/09
Yaş : 32
Nerden : istanbul

hatıra (tarihsel gelişimi) Empty
MesajKonu: hatıra (tarihsel gelişimi)   hatıra (tarihsel gelişimi) EmptySalı Kas. 17, 2009 10:19 pm

Bir kimsenin kendi hayatını, yaşadığı devrede şahidi olduğu ya da duyduğu olayları edebî değer taşıyan bir dille anlattığı yazılara anı (hatırat) denir. Bir başka deyişle, özümüzde bir iz bıraktığı için unutulmayan ve anılmaya değer bulduğumuz olayları anlatan yazı türüdür.
Edebiyat sahasının en yaygın türlerinden biridir. Bu türde verilen eserlerin çok değişik sahalarda oluşu, ona belli bir sınır çizme imkânını zorlaştırır. Anıların önde gelen özelliği, yazarının hayatının belli bir kesitini alması ve çok sonra yazıya dökülmesidir.
İçlerinde anı türünün özelliği bulunabilecek seyahatname, sefaretname, muhtıra, tezkire, menkabe, günlük, otobiyografi ve tarih türleri ile anı türünü karıştırmamak gerekir. Bu türlerin her birinin yazılış gayeleri ayrıdır. Ortak özellikleri ise yaşanmış olaylar üzerine kurulmuş olmalarıdır. Ancak bu özellik, onları birbirinin yerine koyma sebebi olamaz.
Anıların, tarihî gerçeklerin açıklanması sırasında, önemli yardımları dokunur. Anı; tarih değilse de, tarihe yardımcıdır. Devirlerin özelliklerini anlatan anılar, o devrin tarihini yazacaklar için önemli birer belge niteliğindedir. Bundan ötürü, anı yazarı, anılarını yansıtırken tarihî gerçeklerin bozulmamasına çok dikkat etmelidir.
Anı (Hatırat) ile günlük, en çok karıştırılan iki türdür. Bu iki türün en önemli ayrılığı günlüklerin yaşanırken, anıların ise hayatta ya da ömrün sonunda kaleme alınmalarıdır.
Her ne sebeple kaleme alınırsa alınsın anı türünde dürüstlük, samimiyet ve sorumluluk duygusu ön plânda tutulmalıdır. Anı yazarken önce konu tespit edilmeli; sonra ya günü gününe tutulan notlar ya da hafızada saklanan olaylar zinciri, plâna göre düzenlenmelidir. Anı yazılırken süslü sanatlı bir anlatımdan kaçınmalı; açık, sade ve akıcı bir üslûp kullanılmalıdır. Duygu ve düşünceler, içtenlikle gerçeği yansıtmalıdır.
Anılar, ya günü gününe tutulan notlar hâlinde ya da sonradan hatırlanmak suretiyle yazılır.
Eski Yunan edebiyatında Ksenophon’un (427-355) Anabasis adlı eseri anı türünün ilk örneği sayılır.
Anı türünün Avrupa da gelişip yaygınlaşması 17. yüzyılda gerçekleşir. Siyasetçi, sanatçı ve iş adamları anılarını yazmaya başlarlar.
Türk Edebiyatında Anı
Orhun Yazıtları nı (8. yüzyıl) anı türünün ilk örneği olarak kabul edebiliriz.
Moğol İmparatorluğu nun kurucusu Babur Şah’ın (1480-1530) Baburname adlı eseri anı türünde yazılan ilk önemli eserlerdendir.
Tanzimat döneminden itibaren anı yazma geleneği devlet yönetiminde bulunmuş önemli kişiler arasında yaygınlaşmıştır. Siyasî ve askerî olayların ağırlıklı olarak işlendiği bu tür anılarda daha çok siyasî çekişmeler, tarafların birbirilerini suçlamaları, görevden alınan veya sürgüne gönderilenlerin kırgınlıkları, sızlanmaları, suçlanan kişilerin kendilerini savunmaları, devlet yönetiminin nasıl işlediği ya da işlemediği; devlete, millete yapılan ihanetler gibi konulara yer verilmiştir.
Tanzimat döneminden itibaren edebiyat alanında varlık gösteren pek çok sanatçı ve yazar, özellikle olgunluk yaşlarında yazdıkları anılarında edebiyata nasıl başladıklarını, içinde yer aldıkları edebî topluluk ya da çevreleriyle olan ilişkilerini, dönemlerinin siyasî, sosyal, edebî, kültürel görünümüne ilişkin düşünce, gözlem ve izlenimlerini, eserleriyle ilgili açıklamalarını dile getirmişlerdir. Bu anılar edebiyatçılara yönelik zengin birer kaynak niteliğindedir.
Ziya Paşa, Defter-i Amal adlı eserinde ağırlıklı olarak çocukluk anılarını anlatır. Ziya Paşa bu eserini Jean Jacques Rousseau nun İtiraflar adlı eserinden çok etkilendiği için yazmıştır.
Muallim Naci, Ömer’in Çocukluğu adlı eserinde sekiz yaşına kadar olan anılarını anlatır.
Halit Ziya Uşaklıgil, Kırk Yıl adlı eserinde çocukluk döneminden 1909 yılına kadar olan yaşamını anlatır. Bu eser Abdülhamit devri sanat ve edebiyat anlayışını, yazarın İstanbul ve İzmir deki sanat ve edebiyat çevrelerini yakından tanıtır. Halit Ziya, Servet-i Fünun nesline yapılan eleştirilere yanıtlar verir. Saray ve Ötesi adlı eserinde 1909-1916 yılları arasını anlatır. Halit Ziya, çok yakından tanıdığı Sultan Mehmet Reşat ı, dönemin önemli siyasetçilerini tanıtır. Osmanlı nın saray yaşamından, devrin siyasî ve sosyal olaylarından canlı kesitler sunar. Bir Acı Hikâye adlı eseri, Halit Ziya Uşaklıgil in genç yaşta intihar eden oğlu Halit Vedat ın anısını yaşatmak amacıyla yazılmış acıklı bir öyküdür. Eserde, özenle yetiştirilen bir oğlun yaşamı ve onun ölümüyle derinden sarsılan bir babanın acılarını buluruz.
Halide Edip Adıvar, Mor Salkımlı Ev adlı eserinde çocukluk ve gençlik dönemine ait anılarını anlatır. Türk’ün Ateşle İmtihanı adlı serinde ise Millî Mücadele yıllarına ait anılarını anlatır.
Anı yazma geleneği, Tanzimat döneminde, kimi devlet adamlarında batıdaki meslektaşlarına olan özentiden başlamış ve giderek günümüze kadar gelmiştir.

Anılar, genellikle aşağıdaki nedenlerden dolayı yazılır:

(1) Geçmişi bir kez daha yaşamak ve yazma alışkanlığı kazanmak.
(2) Anıları unutulmaktan kurtarmak.
(3) Yok olup gitmesini göze alamadığımız bir gerçeğe kalıcılık kazandırmak.
(4) Anıyı oluşturan olayı, durumu, yerleri, kişileri söz konusu edip, başkalarının bilgisine, yararına sunmak.
(5) Kamuoyu önünde aklanmaya çalışmak, pişmanlığı dile getirip içini boşaltmak, günah çıkarmak.
(6) Gelecek kuşaklara geçmişten sonuçlar çıkarıp sunmak.
(7) Gerektiği zaman bir eleştiride bulunmak.
(Cool İnsanoğlunun; yaşantılarını, deneyimlerini başkalarıyla paylaşmak gereğini duymak

Anı ( Hatıra ) Türü Özellikleri :
1 - Yaşanmakta olanı değil, yaşanmış bir konuyu anlatır.
2 - İnsan belleğinde iz bırakan olay ve olguları anlatır
3 - Tarihsel gerçeklerin öğrenilmesine katkı yaptığı için tarihçilere ışık tutar.
4 - Tanınmış, bilim, sanat ve politika adamlarının yaşamlarını çalışma ve
araştırmalarını anlatır.
5 - Yazarın unutulmasını istemediği gerçekleri kalıcı kılar.
6 - Geçmiş birinci kişinin ağzından kişisel yargılar ve yorumlarla verilir.

Batı edebiyatındaki ünlü anı yazarları ve eserleri şunlardır:
Sain-Simon - "Hatıralar"
Rousseau - "İtiraflar"

Türk edebiyatındaki anı eserlerine örnekler ise şunlardır:
Ziya Paşa - "Defter-i A'mâl"
Muallim Naci - "Ömer'in Çocukluğu"
Ahmet Rasim - "Falaka" ve "Muharrir, Şair, Edip"
Halit Ziya UŞAKLIGİL - "Kırk Yıl" ve "Saray ve Ötesi"
Hüseyin Cahit YALÇIN -"Edebî Hatıralar"
Falih Rıfkı ATAY - "Çankaya" ve "Zeytindağı"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
server_bedi

server_bedi


Mesaj Sayısı : 41
Kayıt tarihi : 17/11/09
Yaş : 31
Nerden : İzmir

hatıra (tarihsel gelişimi) Empty
MesajKonu: makale   hatıra (tarihsel gelişimi) EmptySalı Kas. 17, 2009 10:22 pm

makale ile ilgili bilgi yayımlayabilirsen çok sevinirim...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
hasan




Mesaj Sayısı : 6
Kayıt tarihi : 16/11/09
Yaş : 32
Nerden : istanbul

hatıra (tarihsel gelişimi) Empty
MesajKonu: Geri: hatıra (tarihsel gelişimi)   hatıra (tarihsel gelişimi) EmptySalı Kas. 17, 2009 10:24 pm

ne demek zaten bu dil anlatım konuları cok acayip nasıl yazmıslarsa
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
hatıra (tarihsel gelişimi)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» makale (tarihsel gelişimi)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Ödev Paylaşımı :: Yardımlaşalım-
Buraya geçin: