Bu Kalp Seni Unuturmu

Bu dizi SHOWda salı günleri yayımlanıyor. İzlemenizi öneririm arkadaşlar. Gerçekten o dönemleri çok güzel bir bir üslupla anlatıyor. 12 Eylül 80 darbesinden sonra cezaevlerinde yaşanan işkenceleri ve o dönemin ağır koşullarını anlatıyor.

izleyip izlememeniz konusunda yorum yapamam ama bi kaç noktayı eşeleyeceğim.
şöyle bir haber okumuştum, tsk bu diziye uyarı yapmış "işkence sahneleri"nin, askerin tavrının vs. üzerine... bir nevi uyarı. uyarıdan sonra diziye baktığımda hıpızlı geçti bir dönemi. bir de faşistler konusunda tabii. "aman biz tarafsızız" tavrı ile faşistleri okuyan eden, yoksul, 12 eylül'den nasibini almış tipler olarak gösteriyorlar. hatta bir bölümde "bu darbe, solculardan çok bizi vurdu." diyordu faşistin biri.

tabii ki bu tür dizilerin gündemde olması bile çok önemli. ama solculuğun içini boşalttığını da açık açık söyleyelim şimdi. hatırla sevgili'de olduğu gibi "maceraperest gençlerdi..." imajı çizilmez umarım. (bu kalp seni uyutur mu?)bekliyoruz..

bu kalp seni unutur mu dizisinde hatırla sevgilide olduğu gibi romantizm çok ön plana çıkarılmış bence. cezaevlerinde yapılan insanlık suçu, solcuların kararlılığı işlenmiş fakat neye karşı kararlılıkla mücadele ettiklerini belirtme konusunda biraz sıkıntı var galiba. Ama dizide geçen aşk meşk konuları dizinin popüler olmasını sağlayabilir ve dizinin konuşulması da bizim için avantaj olabilir sadece mahirlere sempati duyan birisi de bu yolla genç umutta örgütlenebilir. liseliler bu diziyi izleyip solculuğa özenebilir ve bu bizim için bir örgütlenme kanalı olabilir belki

Adamalr yaptıkalrı işi bir şekilde satmak zorundalar. O nedenle romantizmi ön plana çıakrtacakalr tabiki. Biz bu dizilerden birşey beklemeyelim. Dizileri de belli bir kesim yapıyor veya yaptırıyor. Bu nedenle bu dizileri izleyelim ama bu dizilerden bizim istediğimiz gibi olmasını beklemeyelim. Ben şahsen ordaki romantizmi eleştiriyorum. Adamlar bu dizide de macera yaşayan, heyecanlı hayatları olan insanlar gibi anlatacaklar. O nedenle takmayalım kafaya. Bırakın bizi öyle görsünler biz kendimizi var ettiğimiz alanlarda anlatırız zaten

bu dizi şuana kadar doğal olarak aşk üzerinden gitmekte ama çekilen dönem katliamlarla dolu bu yüzden aşk bu dizide biraz daha sönük kalacak gibi görünüyor. doğal olarak bu dizide kişilerde sol bi ilgi uyandıracaktır burada önemli olan bu ilgiyi örgütlülüğe çevirmektedir.

Arkadaşlar benim Hatırla Sevgili ve Çemberimde Gül Oya dizilerinin yayınlandığı dönemde de aslında herkezin rahatça görebildiği bir gözlemim vardı. Bu diziler tabi ki de hak mücadelelerinin, o dönemki devrimci mücadelenin içini boşaltırken bir taraftan da onu popülerleştiren de bir hal almış dizilerdi. Fakat devrimciler özellikle gençlikte bu dizilerin yarattığı o popüler solcu havayı, dizilerin eksik anlattığı o mücadelenin kendisini, tamamlayamadılar. Dizilerin anlatmadığını devrimciler anlatmalıydı. Dizilerin göstermediğini devrimciler göstermeliydiler ki yaratılan o popüler hava devrimci bir mücadele zeminine kanalize edilebilsin. devrimciler bu süreci atlamışlardı fakat göründüğü üzere "Bu Kalp Seni Unutur mu?" dizisinde de aynı hava gençlikte esecek ve devrimciler bu dönemi atlamayazlar diye umuyorum. Ama devrimciler kendilerini ve topluluklarını bu sürecin rüzgarına kaptırıp uçurmamalıdırlar. Diziler bizi değil biz dizilerin anlattığını yönetelim. Bursa'dan önemli bir örnek vermek istiyorum. Geçtiğimiz yıl Bursa'daki 6 Mayıs anmasında açılan ortak pankartta "Hatırla Sevgili Ülkem" yazıyordu.

Arkadaşlar bu dizi bize hiç bişey katmayacak.Hatta izleyenler arasında sola sempratı duyanların sempatısı bıle yok olacak işgenceler korkutucu örgütsüz bir insan için.Bence biz yapdığımız işlerle duyuralım kendimizi.Yani kimseyi beklemeyelim örgütlenmek için gelen.Kendimiz örgüteyelim.En ufak ornek okulda bana eylem sonrası çok kişi dedi nasıldı ıyımıydı eylem dıye ama kımse bu kalp senı unuturmu dakı olaylardan çok etkılendım bu yuzden orgutlenmek ıstıyorum demedı demeyecekde.

ya zaten kimse gelin bizi örgütleyin demez önemli olan bizim bu dizinin yaratacağı havayı kaçırmamak. ayrca evet işkence sahnelerinin belki götürüsü olabilir ama getirisi daha çok olacaktır diye düşünüyorum

Ben de Bu Kalp Seni Unutur Mu 'yu soluksuz izliyorum..Gerçekten de tsk uyarı yaptığı için göstermeleri gereken en önemli yerleri ( işkence sahneleri) göstermediler ...Bu konu hassas bi konu çünkü...işte tam yüzden de göstermeleri gerekiyordu..Böyle iddialı bi dizi yapıyorsan kimsenin dediğine bakmayacaksın..Biraz da korkaklık olmuş bence ...Ayrıca sadece sol cular değil sağcılar da işkence gördü..( ki ben zaten sağ-sol ayırımı yapılmasına karşıyım..) Bu yüzden o sahnelerin kesinlikle olması gerekiyordu ..Zaten başka eleştirilecek bi tarafına da yok..=)

Sagcılara ıskence falan yapılmadı hatta fatsa belgeselını ızle asker, polıs faşirtlerle birlikle solcuların gozunu kapatarak sorgu alıolarmış.Ama geçen bolumun son sahnesınde ınen pankart "faşist cunta hesap verecek" tsk kızıcak.Bu güzel oldu.Hoşuma gitti yani.

Her zaman belgeseller doğru bilgileri vermiyor maalesef =( ama 80 darbesinde içeri alınan bir arkadaşımın babasından biliyorum ki , Sağ - Sol ayrımı yapmadan belirli kişilere fare yedirmişler ..Neden zorla yedin yemeseydin diye sorduklarında '' Ben yemeseydim fare benim dilimi , her yerimi kemirecekti .'' dedi..Bu yüzden orda yaşananlar her iki taraf için de çok iğrenç ...Ve Hatta Ben De Sırf Bu Yüzden Artık Böyle Ayrımcılık Yapmanın Hiç Bir Mantığı Yok..Ne Mutlu İnsanım Diyene !!!!=)

insanlara sağcı solcu ayrımı yapılmasın diye bişey olamaz. sağcı veya solcu olmak bu sistem karşısında duruşunla ilgili bişeydir. bu sistemi yönetenlerin çoğunluk üzerindeki haksızlıklarına, baskılarına göz yummayan insanların duruşudur halk arasında solcu olmak diye bilinen şey. sağcı olmak denilense yine aynı yöneten azınlığın bu 'solcu' diye tabir edilen hareketleri bastırabilmek için şiddete devletin başvurmadığını ''vatanını korumak isteyen insanlar'' ın doğal bi tepkisi olduğunu göstermeye çalışarak bu sol hareketi bastırabilmek için kullandığı insanlardır.yani devletin resmi kolluk kuvvetlerinin sivil ayağıdır bir nevi.ne yazıkki onlar bunun farkında değildir! bu sebeplerden buna solcu veya sağcı densin denmesin, dediğim gibi o bir duruş biçimidir ve halk arasında da böyle tanımlanıyor. ayrıca devletin sağcıları kendi çıkarları için kullandığını göz önünde bulundurunca kendi çıkarları için kullandığı ve zararsız gördüğü insanlara(sağcılara) işkence yapmayıp, kendi çıkarları için tehlike oluşturduğunu düşündüğü insanları tüketebilmek için bu yola başvurması daha gerçekçidir. 80 döneminde sağcılara işkence yapılmasıyla ilgili şeyleri bende duymuştum ama bunlar 'solcu' lara yapılanlarla kıyaslanamayacak derecede istisnai kalmıştır.

Ben bu diziyi 3 bölümdür takip ediyorum. Bu dizi için bir kaç yorum yapmak istiyorum. Dizi 80 döneminde yaşananları (yaşatılanları) anlatıyor. Fakat dizinin olaylara bakış açıları ve yansıtma şekilleri ilginç. Bir yanda sol görüşlü birisinin yaşadığı olayları anlatırken diğer yanda sağcı birisinin cezaevinde yaşadıklarını çok duygusal bir şekilde anlatıp; sanki belirli bir idolojileri varmış, onlarda insanların eşitliğini savunuyormuş, acı çekiyormuş ve mücadele ediyormuş gibi söylemleri ön plana atmaları dediğim gibi çok ilginç. E tabi televizyonda yayımlanmasından kaynaklı veya bilerek böyle birşey yapılmış olabilir. Fakat benim bu dizide gördüğüm, olayların içleri boşaltılarak izleyenlere 'İyi çocuklardı. Yazık oldu.' gibi söylemler empoze eden ve aşırı duygusal bir şekelide ifade eden bir dizi olmuş.

Aslında herşey sağ - sol kavramından başlamadı mı ? bu kadar işkenceler , bu kadar gözyaşı ...Dedigin gibi olamaz ..Bir insanın hayata bakış açısı sadece sağ - sol kavramlarından doğmuş olamaz ..o zaman hepimiz sadece ideolojik bir beton olurz ...İnsanı insan yapan İdeolojiler Değildir...İnsanların hayata biraz daha objektif bakmasından yanayım..Sadece Sol 'u savunan , ya Da Sadece Sağ 'ı savunan insan hiçbir zaman objetif olamaz..hayatının tümünü tek bir yönde geçirir..kimseye empati duyamaz ..İnsani duyguları alır , götürür ; geriye sadece elinde ''Sol '' ''Sağ '' kavramlarından başka birşey kalmaz...Bence TAm Bağımsız , Gerçek Manada DEmokrat , Gerçek Manada Cumhuriyetçi , Gerçek Manada Hukuku savunuyorsak bir yere takılp kalmamamız lazım ..Tek Yönlü Olan Olaylar ya da Durumlar İnsana Hiç Birşey Kazandırmaz ...Herşey Zıttıyla Vardır...

merhaba esra, dilaranın anlatmak istediği durum şu...
elbette bu sağım sarmısak solum soğan şeklinde bir ayrım değil temelde şu ayrıma dayanıyor: bir sistemi olduğu gibi kabul etmeyen, ilerici, eşitlikçi bir değişimden yana olan insanlar vardır. bir de bunların karşısına dikilen, olanın -doğru ya da yanlış- olduğu gibi kalması gerektiğini savunan, bunun için de ilerici insanların karşısına her türlü araçla çıkan (işkence, adam öldürmek vs.) insanlar vardır.
ve insanı insan yapan tabii ki düşüncelerdir, ideolojiler de düşünceler ve eylemlerden doğar. bizi tüm bu ideolojileri "kutup" olarak görmeye zorluyorlar. oysa ki bu hayata bakış açısıdır. kendini bir "izm" le tanımlamayan insanların da sistemli olmasa da düşünceleri vardır. kısacası kimse tarafsız değildir. örneğin: solculuk, sosyalizm, ilericiliğin tarafı ezilenden yanadır. bu işçi sınıfıdır, kadındır, ezilen bir ulustur.
oysa ki gericiliğin, yani az önce bahsettiğim değişimden yana olmayan, bir şekilde böyle düşünen insanların tarafı da para babaları, dolandırıcılar, din-millet sömürücülerdir.

en önemli farkımızsa (örneğin bir faşistle sosyalistin) birinin bu düşünceyi bilinçli bir şekilde savunması, diğerinin ise maşa olmasıdır. yoksa aklı başında hangi insan bebek katillerini, yoksul düşmanlarını savunur, eşitlik, adalet istemez ki?

bu yüzden biz bu çirkin düşüncelere karşı da savaşmak zorundayız. sadece kendimizi savunmak için değil, doğruyu gösterebilmek için. biz her zaman şunu diyoruz, sağ-sol kavgası diye birşey hiçbir zaman olmadı, olmayacak. sadece ilerici insanlara karşı eskiyi savunanların, sömürü düzenini savunanların çeşitli şekillerde saldırıları oldu. ve bunu bir "çatışma" olarak gösterdiler. niye? o zaman insanlar biz devrimcilere, solculara inanmayacak, bir avuç kavgacı, maceracı insan zannedecekti. bir çok insan da maalesef bu yüzden hala öyle zannediyor.

biraz da objektiflik kavramına değinmek istiyorum. ben bir kapitaliste karşı objektif olamam. yüzlerce insanı sömüren, emekleri üzerinden zengin olan birine objektif olamam. ona karşı savaşır ve ezilenin hakkını ararım.
ben bir ırkçıya objektif bakamam, ben eşitlikten ve insan olmaktan yanayım. hrant dink'i öldüren bir ideolojide iyilik arayamam.
ben ırakta kadınları, çocukları öldürmüş bir sisteme karşı objektif olamam. savaş çığırtkanlığı yapan, kardeşimi öldürmek isteyen bir düşünceye iyi gözle bakamam.

bu yüzden kendimi solcu, sosyalist olarak tanımlıyorum. benim objektifliğim ezilenden yana olmaktır.

umarım anlatabilmişimdir...

Sağol leğen arkadaşım

Zaten benim anlatmak istediklerimle aynı şeyleri konuşuyoruz ...Zaten ben bir taraftayım ..Yoksa gencumut'da ne işim var ...=) Objektiflikten yanayım ama dediğin gibi bebek katillerini obejektif olamazsın ...Tam da anlatmak istediğim bu .Bu düşüncenin solculukla, ilericilikle , sosyalizmle ya da karşıt göürüşyle alakası yok ...İnsani Değerler le alakası var ...İyi Bir İnsan olamazsan ideolojiler neye yarar ?

Bir de şöyle düşünelim :



Anayasa 'da (bilmem kaçıncı maddesinde ) '' Hiç kimse din , dil , ırk ... gözetmeksizin kanun önünde eşittir ...'' ( böyle devam eder madde ..=) ) bunun anayasa da olmasına gerek var mı ? bence yok ..Zaten böyle olması gerekiyor ..İnsani değerler açısından yani..Ama İnsanlik gidince ne anayasa kalıyor , ne sosyalizm , ne faşizm , ne gerici ne ilerici ...


Aslına bakarsan gericilik dedigin şeyle ilericiliğin arasında pek fark yok ..İkisi de temelinde birilerinin söylediği , kendi düşüncelerini başkasına empozze etme çabası ...Kaldı ki insanlar neden kendilerini bir kalıba sokmaya çalışırlar ? Sol veya Sağ dediğin olay bu yüzden kötü , bu yüzden insanları birbirine düşman ediyor ?



Kim inanırdı ki para için insanlar birbirini öldürecek ? ama işte bozuk düzen , eşitsizlik nerelere kadar sürüklüyor ..ben insanların bir kalıba girmemesinden yanayım ...O yüzden objektifliği savunuyorum ...benim kendime ait düşüncelerim var Bunun da sağda mı yoksa soldu mu olduğu pek ilgilendirmiyor açıkçası ..beni öle konumlandırmak isteyenlerde şuç değil mi ? Ben kendimi tek kelimeyle ifade etmek zorunda değilim ki ..Sağcı - Solcu ...


ben de umarım ki anlatabilmişimdir...

Benim dizi için kanaatim... Hatırla sevgilidede olduğu gibi o dönemde mücadele eden gençliğin içi boşaltılıyor. leğen arkadaşın da dediği gibi 'maceraperest gençlerdi' olgusunu empoze etmeye çalışıyorlar.

hmm şu açıdan bakıldığında pek zorlamaya gerek yok, dolayısıyla tekrara da gerek yok. herkes kendine sosyalistim, solcuyum demeyebilir; ama ben sosyalist düşünceyi savunuyorum. bunu savunduğum için bir kalıba sokulduğuma inanmıyorum. sol kendine insanları değil dediğim gibi gericiliği, faşizmi, emperyalizmi düşman eder. bu ideolojilerin kullandığı kuklalar veya bilinçli katiller de elbette ki karşımızda olacaktır. çünkü savunduğumuz düzeni kurmak için bunlarla savaşmak zorundayız. ama demin de dediğim gibi, herkes sosyalist olmak zorunda değil. ama açlığın, yoksulluğun, savaşın nihai çözümü de sosyalizmle gelecektir.

bir de konunun yeri burası olmadığı için maalesef kesmek zorundayız sohbetimizi, dönelim bu kalp seni unuturmuya...

Ne yani bu diziyi izleyecekler ve sonra solcualrın çektiği acıları görüp gelecekelr. Biz çok "acı çektik" hamaseti yapmaya başladık. Buna bir son verilsin. Biz o dönemde küçük veya büyük zaferlerimizi anlatalım. Deniz'in Mahir'in ölmesi birer zaferdir. Bu konularda kimse duygu sömürüsü yapmasın! Bu diziler en azından halka birşeyler anlatıyor, doğru; ama mücadeleye zararlarıda var. cidd ibir örgütlenmeden bahsedeceksek böyle olmaz.

Evet sana katılıyorum. Bu dizide 'Yazık oldu çocuklara.İyi çocuklardı.' gibi ifadeler empoze edilmeye çalışıyor. Fakat baktığımızda o dönemde örülen mücadelenin acınası olmadığını aksine büyük bir miras işlendiğini görürüz.

Esra arkadaş;

1- Sosyalizim bir kalıp değildir. Bir kalıp olsaydı kendi aramızda bir ton tartışma olmazdı. Ben sosyaliz sayesinde düşünebiliyorum, sorguluyorum. Sosyalizm; toplumcu düşünmektir.
2- Ben konuya çoğu zaman öncelikel objektif bakıyorum. Senin söylediğine hiç katılmıyorum. Ben objektif bakınca şöyle bir sonuç çıkartıyorum: Bir kapitalist bir insanı sömürüyor,onun emeğini, malını çalıyor; o zaman kötüdür o.
beni kimse sosyalist yapmadı ben dünyadaki eşitsizliği gördüm. Birçok ideolojiyi okudum(faşizm dahil). Sonunda sosyalizm'de karar kıldım. Ben kemalistte takılırdım. Yapmadım. Her neyse yani buralara objektif bakarak geldim. Senin söylediklerine katılmıyorum.
3- Dünya da sağcı solcu ayrımı yok! Sağcıların belli bir bölümü muhafzakardır(kibar tabirle) bir kısmı milliyetçi ya da faşisttir. Sağcı kesimlerin bell ibir kısmıda ya liboş ya da zengin takımıdır. Eski köy ağaları ülkenin ilk burjuvalarının çocukalrı filan. Solcular ise toplumun tabanına ve fakir kısmına hitap eder. Her solcu devrimci değildir günümüzde. Gün geçtikçe saflarımızda pasifistler, ulusalcılar, oporünistler türüyor. Tabi ki bunlar harekete zarar veriyor. Neyse anlatmak istediğim tek bir solculuk tek bir sağcılık yok. O yüzden kalıplaşma yok. Sadece solun farkı şu; koyun değiliz biz, sağvı arkadaşlar gibi güdülmüyoruz. Bana biri düşündüğünü empoze edemez. Birçok kişiye de böyle. Biz diyalektik yaparız bir yol çizeriz kendimize.




Not: Evet sağcılarada işkence yapımıştır. Solculara daha ağır olduğu söylenmekte ama o dönemde adi suçlulara dahi işkence yapılmıştır. Bu tartışma yersiz. Kimin ne kadar çok işkenceye uğradığını tartışmak saçma. Bu kirli siyaset olur. O dönemdeki açlık grevlerini, işkenceye karşı direnişleri, koğuş işgallerini konuşalım.

galiba 7. bölümünde bir solcu ve bir faşist babası olan amcamız 'en sonunda kardeşi kardeşe düşman ettiler bunu da başardılar' falan gibi bir nutuk atmamış mıydı?